- Ekim 18, 2021
- Yayınlayan: Atilla YILDIZTEKİN
- Kategori: Köşe Yazıları
Tedarik Zinciri ve Lojistik Karmaşası
Tedarik Zincir ve Lojistik kavramları birbirine karışan ve zaman zaman birbiri yerine kullanılan iki terimdir. Tedarik zinciri bir işletme için hammaddeden tüketime kadar olan, tedarik zincirinin üretimi aksatmayacak şekilde, artı değer kazandırılması amacıyla planlanması olurken; Lojistik iste aynı yönetimi tüketiciyi temel alarak planlama işlemi olarak tanımlanmaktadır. Bu kısa tanım, kimin nerde kullanılacağı konusunda karmaşa yaratmaktadır.
Yıllardır Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik ile ilgili farklı tanımlarla karşılaştık. Ders kitapları, konferanslarda yapılan sunumlar, hazırlanan bildiriler gerek tedarik zincirinde, gerek lojistikte farklı tanımlar ve yaklaşımlar sundular bizlere. CSCMP (Counsul of Supply Chain Management Professionals) bundan 20 yıl önce “Lojistik” tanımını yaparak lojistik konusunda son noktayı koymuştur. 10 yıl önce de geri dönüşün eklenmesi ile “Lojistik” tanımı belirlenmiş ve tüm ülkelerde yavaş yavaş son şekli ile kullanılmaya başlanmıştır. Lojistik tanımını biz de ülkemizde aynı anlama gelecek şekilde kullanmaya başladık. Bu kavram hepimiz tarafından kullanıla kullanıla yayılacaktır.
Lojistik tedarik zincirinin içinde geçerli olan bir kavramdır. Tedarik zincirinin bir parçasıdır. Farklı ekollerde kullanılan, yüzden fazla tedarik zinciri tanımı vardır. Her araştırma, bu tanıma yenilerini eklemekte ve kavram karmaşası yaratılmaktadır. Bu karmaşanın ileride Lojistik sektörünü de etkilemesi riskine karşı CSCMP bir komite oluşturmuş ve Tedarik Zinciri Yönetimi’nin tanımını yaparak Dünya üzerinde ortak kullanımını tavsiye etme kararı almıştır.
Geçtiğimiz yıllarda toplanan komite tüm üniversitelerden, 3PL’lerden, hizmet alanlardan, danışman kuruluşlardan Tedarik Zincir Yönetimi’ni tanımlamalarını istemiş ve gelen cevaplardan yararlanarak, tedarik zinciri yönetimi tanımını ve sınırlarını belirlemiştir. Bu tanım sektörlere ve üyelere aktarılmış. Geri dönüşler alınmış ve sonunda tüm ülkelerde kullanılacak hali ortaya çıkmıştır.
Yapacağımız tanımın tüm Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de uygulanmasını diliyorum.
CSCMP’nin Tedarik Zincir Yönetimi tanımı şu şekildedir; “Tedarik zinciri yönetimi, bütün olarak tedarik zincirinin ve birim şirketlerin, uzun dönem performanslarının arttırılması amacıyla, bir kurum içindeki iş kolları arasında, bilinen iş fonksiyonlarının ve aralarındaki uygulamaların sistematik ve stratejik koordinasyonudur.
Bu tanım Tedarik zincirini lojistik hizmetlerin üretici kuruluşlar tarafından yerine getirilmesi veya kontrolü durumunda geçerli olacaktır. Bu hizmeti yapan kadrolar, üretici şirket içinde olacaklar ve kartvizitlerinde Tedarik Zinciri Yöneticisi yazacaktır. Lojistik adı kullanılmayacaktır.
Tedarik Zincir yönetiminin sınırları ve ilişkileri şu şekilde belirlenmiştir; Tedarik Zinciri Yönetimi öncelikli olarak işletme içinde ve işletmeler arasında temel iş fonksiyonlarını ve iş süreçlerini birbirine bağlayarak daha yüksek performanslı ve birbirine kuvvetle bağlı iş modelleri yaratmaktır. Tedarik Zinciri Yönetimi tüm lojistik aktivitelerini ve üretim işlemini de bünyesine alarak pazarlama, satış, ürün geliştirme, finans ve bilgi teknolojilerini de kapsayacak şekilde koordinasyonunu sağlar. Tanımla birlikte işletmelerin içindeki Tedarik Zinciri Yöneticilerinin yetki ve sorumlulukları artmıştır. Yöneticiler üretimi etkileyecek her konuyu planlamak, yapmak veya yaptırmak ve de kontrol etmek durumundadırlar.
Bu tanımlar çerçevesinde Lojistik Yönetimi de şu şekilde tanımlanmıştır; “Lojistik yönetimi müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, ham maddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki malzemelerin, servis hizmetlerinin ve bilgi akışının etkili ve verimli bir şekilde, her iki yöne doğru hareketinin ve depolanmasının, planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesidir. Burada müşteri olarak nitelendirilen son kullanıcı olmaktadır. Üretici ve 3PL kuruluşlar stratejik bir ortaklık çerçevesinde aynı müşteriye hizmet götürmek zorunda olan iş ortakları olmaktadır. Üretim dışındaki hizmetler 3PL tarafından planlanmakta ve yerine getirilmektedir.
Lojistik Yönetiminin de sınırları ve ilişkileri şu şekilde belirlenmiştir; Lojistik yönetimi işlemleri giren ve çıkan malzemenin taşınmasını, depolanmasını, elleçlenmesini, sipariş alımını, lojistik network dizayn edilmesini, stok yönetimini, arz talep planlamasını, 3. parti servis sağlayıcıların yönetimini kapsamaktadır. Değişken ölçülerde olmak üzere malzeme temini, satın alma, üretim planlaması, zamanlama, paketleme, montaj, ve müşteri hizmetleri de bu kapsam içine girmektedir. Kapsam içine ayrıca stratejik, operasyonel ve taktik planlamalar da alınmaktadır. Lojistik yönetimi tüm lojistik operasyonların koordine edildiği optimizasyonların uygulandığı ve lojistik hizmetlerin pazarlama, satış, üretim , finans ve bilgi teknolojileri ile birleştirildiği bir yönetim işlemidir. Bu açıklama ile lojistik yönetiminin sınırları genişleyebilir hale gelmiştir. 3PL kuruluşlar son kullanıcının yani müşterinin dilediği malı dilediği zaman, dilediği yerde, dilediği şartlarla, dilediği fiyata dilediği özellikte bulabileceği bir ortamı sağlamak için süreç üzerinde etkisi olabilecek her şeyi kontrol etmek durumunda olacaklardır.
Çağımızda her şeyin değişmesi gibi bu her iki tanım da değişme aşamasındadır. Yakında yeni tanımlarla birlikte olmak dileğimle.