Gençler ve Lojistik Üzerine Sohbetler – 1

Gençler ve Lojistik Üzerine Sohbetler – 1

Antik Roma’da bilge insanlar kendi aralarında konuşuyorlarmış: “Şimdiki gençlerden hiç umudum yok, çok boş büyüyorlar”.

Ne garip! Yaklaşık 2000 yıldır pek bir şey değişmemiş gibi geliyor insanın aklına.

Acaba aslında öyle mi?

Üniversite tanıtımları için kendi üniversitemde 10 yıldır görev yapıyorum. Son derece farklı yapıda aileler ve evlatları ile tanışma fırsatı buluyorum. Lojistik mesleğini anlatırken her sene kendimi güncellemeye çalışıyorum.

Bu sene farklı bir şey yapmak istedim. Diğer üniversiteleri ziyaret etmek ve neler anlattıklarını duymak istedim. İyi de bir vesilem var. Oğlum 2 sene sonra sınava girecek ve tercih yapacak. Hem, son anda tercih yapmak zorunda kalanların zorlandıklarını da biliyorum.

Üç üniversite gezdik. Lojistik Bilişim Sistemleri çalıştığım için önce Lojistik Yönetimi sonra da Yönetim Bilişim Sistemleri bölüm tanıtımlarını dinledik. İlk ziyaretimizde tanıtımı öğrenciler, ikincide asistanlar üçüncüde ise Prof. Öğretim üyeleri yaptı. Sanırım öğrencilerden ve hocalardan dinlemek bizi daha çok tatmin etti. Sınava girmesine daha 2 sene olduğu için oğlumun pek bir tercihi yok ve dolayısıyla soru sorası da yoktu. Kendini ifade etmekte zorlanan gençler, özellikler son 1,5 sene kapanmalardan ve on-line ortamlardan dolayı, sanki daha da çekingenleşti. Daha dün, tanıtım için gelen bir gence, “neden Lojistiği tercih etmek istiyorsun” diye sorduğumda, parmağı ile babasını işaret ediyordu. Ailesi olmadan gelen gençler çok az. Önemli bir kısmı, Lojistik Yönetimini, puanı sadece burayı tutturabildiği için seçiyor.

İşte bu noktada tanıtım çok önem kazanıyor. Lojistik ve Tedarik Zincirini iyi tanıtacak insanlara ihtiyaç oluyor. Tüm kapanma kısıtlamalarda, sadece lojistikçilerin (yeni unvan ile “Lojistisyenlerin”) çalıştıklarını, dışarıda olduklarını, birilerinin son teslimatı (Last-mile delivery) yapması gerektiğini, öğrenmek isteyenlere anlatmak lazım.

Lojistik Yönetiminin önemi konusunda bilgi sahibi olmak isteyen gençlere ve ailelerine konuşma yaparken ana argümanlar belli: Lojistik olamazsa ticaret durma noktasına gelir. Ürün etiket fiyatının ortalama %18-24’ü lojistik maliyetleri. Türkiye, dünya coğrafyasındaki konumu itibarıyla doğu ile batıyı karadan, kuzey ile güneyi de denizden birbirine bağlıyor. Bu avantajı ile ülkemizin bu konudaki potansiyelini her geçen gün daha çok hissediyoruz. Ülkemizde kurulmuş ve kurulacak lojistik köyler, önümüzdeki 5-10 senelik dönemde ortalama 20.000 kişilik orta ve üst düzey Lojistik yöneticisine ihtiyaç duyacak. Belki de bu yüzden üniversitelerdeki 2-4 senelik eğitim veren lojistik bölümü sayısı son 5 senede neredeyse 4 ile çarptı. Lojistik süreçlerde teknolojinin kullanımı gittikçe hız kazanıyor. Kuşak-yol Projesi (OBOR- One Belt One Road)’nin kuşaklarından biri Türkiye üzerinden geçiyor ve Çin, buna dayanarak Türkiye’den liman satın alıyor.

Ama tabii ki tanıtım yaparken, bu argümanları düzgün telaffuz edecek akademisyenlere ihtiyaç var. Öyle ki; sadece puanı yettiği için bu bölüme giren öğrencilerin bir kısmı, 4 sene sonra, iyi ki bu bölümü seçmişim diyebilirse, o zaman görev yerine getirilmiş olur.

Sömestr sonunda eve karnesiz dönen çocuğa babası sormuş: Karne almadınız mı? Çocuk: Evet aldık baba. Babası: Seninki nerede? Çocuk: Babasını korkutsun diye arkadaşıma verdim. (Değerli yazar Rahmi Turan’dan)